Bugün Doğum Günüm

Bugün Doğum Günüm 20.11.1969

Bugün, dostlarla biraz dertleşmek için yazıyorum bu yazıyı.
Çünkü, sürekli sert ve dik yazılarımı okuyan dostlar böyle bir ben, beni anlatan dostane yazıyı hak ediyorlar.

Düzce’nin merkez Paşakonağı Köyü’nde
saat 17.44’te bugün doğmuşum.

Paşakonağı Köyü merkezli olmak üzere,
çok geniş bir sülale ve ilk etapta yedi köylük bir akraba topluluğuna ait olmanın bendeki ilk yerleştirdiği davranış tarzı, çoğulcu, toplumcu,
kooperatif, kollektif düşünce ve davranış tarzı oldu.

Kendimi bildim bileli, bana verilen ilk telkinlerde de,
hep,
aile büyüklerimin çevreye, çevredeki insanlara zarar vermemeye yönelik örnek davranışlarını gözleyerek
ve çevreye, çevredeki insanlara faydalı olmanın, bizim için en büyük kriter, ölçü, kıstas olduğu telkinleri ile bu yöndeki davranışlarını gözlemleme ile,
tüm bunlara riayet eden nesil olarak yaşamaya çalışmak, hayat gayem olmuştur.

Arada, kast olmadan, ince düşünemediğimden,
kırdığım, üzdüğüm insanlar tabii ki olmuştur.
Ve böyle bir şeyi hissettiğimde, anladığımda,
ya direkt özür dilemeyi,
yada, bir şekilde gönlünü almayı mutlaka başarmışımdır.
Ama şunu hiç kimse söyleyemez.
Ramazan Sevinç, bile isteye, kurgulayarak,
planlayarak, şuna, ona, buna, bana zarar verdi diyemez.
Kötülere, daha fazlasını hak etmiş olanlara dahi,
“Ramazan Sevinç, hak etmediğim kadar, şekilde,
bana ters, kötü davrandı”
diyemez.
52 yıllık ömrümde, buna hiç izin vermedim.

Ve bugün, siz dostlardan, sevenlerden, sevmeyenlerden, şu ana kadar haksız yere, üzmüş, kırmış
olduklarım var ise ve tamir etmemişsem,
işte bugün o, tamir günüdür.
Evet dostlar, hak yememiş, garip gurebaya kötü davranmamış, torpil yapmamış/yaptırmamış,
ihale veya ticarette halkın sırtına binmemiş,
kişi veya halkı sömürmemiş, kişi veya halkın canına, ırzına, malına çöreklenmemiş,
ve
Türk’e, T.C.’ne, Atatürk’e kötü niyet beslememiş,
karşıt olmamış kişilerden,
üzmüş, kırmış olduğum var ise,
burada, Yüce Türk Milleti’m önünde özür diliyor ve tamir etmeme fırsat vermesini istiyorum.

Kendim çok defa, çok şekilde haksızlığa, zarara uğrasam dahi, bir yanlışlık olabileceği, karşımdakinin ihtiyacından dolayı olabileceği gibi insani gerekçeler ile karşılık vermediğim veya sineye çektiğim durumları yaşadım, hemde çok yaşadım.

Fakat, haklının haksızlığa uğramasını,
garip gurebanın haksızlığa uğramasını,
13 yaşımda da sindiremiyordum,
halâ daha sindiremiyorum.

Birde, Türk Milleti’ne, Devlet’ime, Atatürk’e,
Tanrı Dağı’nın Has Bağımsız Bozkurt’larının
en büyük evladı, Gökbörü Atatürk’e,
Bozkurt Paşa’mıza yapılan, yapılabilecek haksızlıkları sindirebilmem mümkün değil, olamayacakta.

Yani, sözün özü.
13 yaşındaki Ramazan Sevinç ne ise,
52 yaşındaki Ramazan Sevinç’te o, aynısı.

Nasıl ki, sevdiklerimizin ölüm yıldönümleri bizler için bir nevi kendi iç muhasebemiz için bir vesile olmalı ise,
doğum günlerimizde yine kendimizle, iç muhasebemiz için vesiledir,
diye düşünerek bu yazıyı kaleme alma ihtiyacı duydum.

Bu gün doğum günüm, Ad Günü’m,
vesilesi ile siz dostlar ile dertleşmek istedim.
Başardım mı, bilmiyorum !?

Ama, ben buyum, bu kadarım ve böyle kalacağım,
çünkü,
can çıkmadan huy çıkmaz derler atalarımız.

Sağlıcakla Kalın Dostlar.
Sağlıcakla Kal Yüce Türk Milleti’m.

Not : sosyal medya hesaplarımın bir kısmında kullandığım Molla Ahmet(ler) her hangi bir nickname değildir. Hiç bir zaman saklanma ve gizlenme ihtiyacı hissetmedim ve hayatım boyuncada gizlenme, saklanma ihtiyacı içinde olmadım, olmadı. Her zaman, her şartta aleni oldum.
Molla Ahmet benim sülale ismimdir.
Dedemin babasının adıdır Molla Ahmet.

Ramazan Sevinç 20.11.2022
Ramazan Sevincii
Molla Ahmetoğlu
Mollaahmet Ogullariıv