ÇADIRI ÇALMAYAN MI VAR?

Paylaş

ÇADIRI ÇALMAYAN MI VAR? 07.03.2023

Aşağıda kısa bir anonim hikaye ile yazımıza giriş yapacağız.
Fakat, bu hikaye üzerinden bir değil, iki konuyu gözler önüne sereceğiz.

Birincisi,
Kızılay odaklı gn.bşk.’ı Kerem Kınık
daha doğrusu,
“Kızılay Kerem Kınık a.ş. Holding” merkezli gerçekten elle tutulan somut çadır rezaleti, ticareti üzerinden,
Türk Milleti’nin üzerinden çadırının “çalınarak”
soğukta, ayazda,
direkt yıldızların seyrettirilip, anlatılması.

İkincisi,
küresel konsorsiyumun muhalefette konumlandırdığı ve 6+1+1’li yuvarlak masada oturttuğu “güya muhalefetin” kullanılarak,
siyaseten, sosyolojik, toplumsal,
Türk Milleti’nin üzerinden çadırının “çalınarak”
soğukta, ayazda,
yıldızların seyrettirilip, anlatılması.

Ve şimdi öylümüzü anlatarak, konularımıza geçelim.

İlk okul mezunu bir baba ve iyi eğitimli oğlu, beraberce ormana kamp yapmaya giderler. Çadırlarını kurup, sonrasında uykuya dalarlar.
Birkaç saat sonra baba, oğlunu kaldırır ve
sorar:
“Gökyüzüne bak, ne görüyorsun?”
Oğlu: “Milyonlarca yıldız görüyorum.”
Baba: “Peki, bunlar sana ne ifade ediyor?”
Oğlu: “Konuyu astrolojik olarak ele alırsak, evrende milyonlarca gezegen vardır.
Bu gezegenler birleşip…”
Derken…
Baba, aniden tokadı yapıştırır ve bağırır:
“Salak, çadırı çalmışlar!”

Birinci:
Evet, aynı ile vaki olarak, birileri çadırları çalmışlar hemde fabrikası ile.
Ve bizler, Türk Milleti; bunu ancak depremin tokadını yedikten sonra fark ettik.
Ki o da şans mı, kader mi ? Belli değil.

Şöyle ki,
eğer deprem 7,6 ve 7,4 olmasa,
10 vilayeti direkt yıkmasa,
yaklaşık 10milyon insan afetzede konumuna düşmese idi,
Yani görece daha düşük şiddette, daha az etki alanlı, daha az nüfusu etkilese,
Ve bu kadar çok ve ani çadır ihtiyacı ortaya çıkmasa idi,
yine “Kerem Kınık a.ş.Holding”in çevirdiği hemde “resmi” çevirdiği oyunları göremeyecek, bilemeyecek, anlayamayacaktık.

Ve tüm bunlara rağmen, hala, bazı kanallar yıldızların güzelliğinden bahsedebiliyor.!

Bir ilginç “çadır çalınması” olayı daha aktaralım.
Kızılay ‘ ın Hatay ‘ da epey büyükçe bir lojistik deposu var.
Suriye’ deki cihadçılar için kullanılan çadır battaniye vs. ihtiyaçları hep bu ana depo üzerinden gideriliyor.
İlginçlik şimdi başlıyor.!
Bu depo depremden önce yüzde 95 doluluk oranına sahipti.
Deprem ve akabinde ise hiç birşey yok!

Yok olduğu şöyle biliniyor.
Dağıtılan çadır sayısı belli, lojistik deposunun kapasitesi belli.
Ne yaptınız onca malzemeyi?
Hatay ‘ a dağıtmadıkları ortada.
Ya sattılar ya da depremden etkilenen cihadçılar için Suriye ‘ ye gönderdiler.

Peki! “Kerem Kınık a.ş.Holding” neden, niye gönderemem diyemedi?
Çünkü,
büyük hami ne diyorsa o.
Dostlar!
Bu işler öyle iki çadır satma meselesini aşıyor çok çok daha büyük.
Bu tarafı ile ilgili olarak, ileride daha geniş yazarız.

İkincisi:
Şimdi gelelim, öykümüzden çıkaracağımız mesajların ikinci bölümüne.
Küresel konsorsiyumun “muhalefette” konumlandırıp 6+1+1’li masada oturtturduklarının “çadırımızı çalma”sı durumuna.

6+1+1’lilerin “”çadır çalma” durumu,
elle tutulan, içine girilen somut çadır değil.

6+1+1’liler;
Şu anda küresel tanrıları tarafından iktidarda tutulan küresellerin artık halk nazarında iktidarda kalma şanslarının hiç kalmadığının görülmesi ile,
küresel tanrılarının iktidar için yedekte (muhalefette) tuttuğu (6+1+1’li) çocuklarını kendi çıkarı için “iktidara” taşıması ile,

Türk Milleti’ne “sanki” şu andaki kötü iktidardan kurtularak, “sanki” 6+1+1’lilerin iktidarında halk rahatlayacak”mış”,
hayırsızlıkların, uğursuzlukların, hırsızlıkların bitecek”miş” gibi izlenim verdirilerek,
halk,
6+1+1’lilerin ağlarına doğru “kış kış”lanmakta,
halbuki,
gidilen yön, takılınılacak ağ,
yine aynı “küresel tanrının” ağı !

Yani, sanki iktidarda bulunan kişi, isim yapıyormuş tüm bu olup bitenleri !
gibi bir algı ile,
salt olarak kişilerin, isimlerin değişmesi ile her şeyin güllük gülistanlık olacağı algısı yaratılıp bu algı sürekli pompalanmakta.

Halbuki, tüm bu olup bitenlerin sebebi kişi değil
sistem, düzen.

Bu sistemde, düzende hangi isim, kişi iktidara getirilse, aynı şekilde icraatlar yapmak zorunda.
Çünkü “küresel tanrıya” diyetini, vebalini ödemek için, “küresel tanrının” ona dayattığı politikaları izlemek ve uygulamak zorunda.

En basit örneği:
6+1+1’lilerin tümünün genel başkanları topluca
televizyonda daha Kemal Kılıçdaroğlu’nun CB adaylığını açıklama seansında iken bile,
1 adet olan CB Yardımcısı makamının 7’ye çıkarılacağının beyan edilmesidir.

Üstüne üstlük bunun dahi üstü şeker kaplanarak,
bütün genel başkanlara CB yardımcılığı görevi ihdas etmenin çok “demokratik” olduğu algısı yaydırılabiliyor.

Ve tüm bu genel başkanlar daha önce defalarca;
şimdiki hükümetin çok müsrif çok israf içinde olduğunu
haksız ve gereksiz görevler, makamlar ihdas ederek,
milleti zarara uğrattığını beyan ederek,
defalarca yayınladıkları “yol haritası” adını verdikleri güya belgelerde sürekli tasarruftan bahsederken,
daha adaylık açıklamasında müsrifliğin nirvanasınada kazık çakarak,
müsrif diye niteledikleri hükümetin yapmayı göze daha alamadığı,
1 adet CB yardımcılığı görevini 7’ye çıkararak,
dakika bir, gol bir hemde ofsayttan durumu yaşatmışlardır.

Milletin şimdiki “ayazdan-kıştan” korunmak için kurtarıcı gördüğü çadırı çalmışlardır
bu 6+1+1’li küresel konsorsiyum muhalefet.

Ve tüm bunlara rağmen, hala, bazı kanallar yıldızların güzelliğinden bahsedebiliyor.!

Sağlıcakla Kal Yüce Türk Milleti’m.

Ramazan Sevinç 07.03.2023
Ramazan Sevincii
Molla Ahmetoğlu
Mollaahmet Ogullariıv
Rs Sevinç

Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir