Paylaş
NEW ENGİZİSYON DİB ! 03.03.2023
hristo DİB Ali Erbaş, dememizin sebepleri var.
Bu sebepleri bir kaç defa canlı yayınlarda defaatle söylemiştik ama yazıya dökme fırsatı bulamamıştık.
Şimdi ise hristo DİB Ali Erbaş bu icraati ile sebepleri açıklama fırsatı vermiş oldu.
hristo DİB Ali Erbaş, her ne kadar T.C.’nin kuruluşunda T.C.’nin çıkardığı ilk kanunla
3 Mart 1924’te kurulmuş olan diyanetin (DİB)
şu andaki başkanı olmuş olsa da,
teşkilstının görevi ibadet yerlerini düzenlemek ve yönetmek olsa da.
Ali Erbaş DİB oluncaya kadar toplam 6 kitap yazarak yayınlamıştır.
Bu kitaplarının hepsi Hristiyanlık, Hristiyanlık mezhepleri, Hristiyanlık mezheplerinde ayinler üzerinedir.
Hatta, Hristiyanlık üzerine olan bu kitaplarından biri diyanet yayınlarından çıkmıştır.
Ali Erbaş DİB olduktan sonra neşriyatına İslam ile ilgili kitaplarda eklemiştir tabii ki, başkanı olduğu teşkilatın yayın organı olan DİB yayınlarından ve isimleri de “Ramazan Günceleri 1-2″dir.
İşte Ali Erbaş’a “hristo” dememizin sebebidir,
kendini İslam Ehli’nden saymasına ve hatta Türkiye’deki İslam ile ilgili devlet teşkilatının başında olmasına rağmen, Hristiyanlık kitapları yazmış olmasıdır.
Düşünün, sevgili dostlar!
80 kişilik bir köyde ysşıyoruz. Köyün 80 kişilik nüfusunun 78’i İslam Ehli. Ve köydeki caminin imamlığını yapan kişinin Hristiyanlık üzerine yazınları bulunuyor.
O köyde, cami imamı olsa dahi, o kişiye ne derler, nasıl seslenirler, hitap ederler?
Bizde, buradan hareketle Ali Erbaş’a “hristo” diyoruz.
Nede olsa, şu anda Türkiye’de, Müslümanlar içinde Hristiyanlığı Ali Erbaş’tan daha iyi bildiğini iddia edebilecek biri var mı?
Şimdi asıl konumuza dönersek!
Bu hristo DİB Ali Erbaş,
İlahiyatçı İhsan Eliaçık’ın kendi dağarcığı ile ortaya koyduğu Kur-an’ın Türkçe çevirisini (mealini)
kurumu olan DİB’i, savcı, hakim ve infaz makamı yerine koyarak,
kendisinin başkanlığını yaptığı teşkilatın 2019 yılında çıkardığı salt salt “genelge” ile toplatma, yakma, yok etme, basımını, dağıtımını, satışını yasaklama yoluna girmiştir.
Bu düşünce ve hareket tarzı yeni değildir.
500 yıl öncesine kadar, tüm Avrupa’yı kasıp kavuran “engizisyon” anlayışı ve uygulamalarının günümüzde İslam’da “hortlamış” hali gibi durmaktadır.
Bu anlayış ve icraat, Türkiye’de İslam ile ilgili
sadece hristo’nun yönetimindeki DİB ve hristo’nun kafasının içindeki İslam yaşanabilir, uygulanabilir hale gelmektedir.
Tıpkı ortaçağdaki Vatikan Papalarının kendi kafaları içindeki Hristiyan’lığı tüm dünyaya dayatmaları ve bu dayatma için her türlü acı çektirmeyi, işkenceyi karşılarındakilere layık görmeleri gibi.
Sözün özü dostlar, bizim hristo DİB Ali Erbaş’a
DİB’lik yetmemiş olacak ki ayrıca da,
Türkiye’de (kendi kafasındaki) İslam’ın “engizisyonu” olmak yolunda uğraşı veriyor.
Ve dostlar, aşağıda Prof. Dr. Orhan Aslan hocamıza ait olan konu ile ilgili yazısını noktasına, virgülüne dokunmadan veriyoruz.
ORTAÇAĞA DÖNÜŞ
İlahiyatçı İhsan Eliaçık’ın “Yaşayan Kur’an” isimli meal tefsirine, Diyanet İşleri Başkanlığının talebi ve mahkemenin kararıyla toplatılma ve imha edilme kararı çıkartıldı.
Ortaçağda kaldığını sandığımız “imha ve yakma”, yeniden hortlamış görünüyor. Ortaçağ kilisesinin engizisyonunu uygulanıyor. Bu, ortaçağ papalarına özenmektir. Kilisenin çöpe attığını biz çöpten çıkartıyoruz.
Bu; “Kur’an’ın dediğini sadece biz belirleriz” demektir. “Bizim dediğimiz Allah’ın dediğidir” demektir. “Tek doğruyu biz söyleriz” demek, dini diktatörlüktür.
MEAL NEDİR?
Bütün mealler şöyle başlar: “Her meal bir yorumdur; ana metnin yerine konulamaz”. Hiçbir meal kusursuz değildir Neticede bir insan çeviriyor. Hata yapılabilir. Bu hatalar her yeni yayında düzeltilebilir.
Düşünceye gem vurmak insani bir eylem değildir.
DİNDE ZORLAMA OLMAZ
Zorlamanın hiçbir türü dinde olmaz. Zorlarsanız insanları münafıklığa zorlarsınız.
Devlet asla dine karışamaz. Hiçbir kurum insanları dini açıdan denetleyemez. Devletin yapacağı şey, sadece işin doğrusunu ortaya koymaktır. İnsanlar ister kabul eder, istemezse etmez. Devlet herkese eşit mesafededir ve kucak açar.
Allah da elçisine aynı şeyi söyledi; “Sen insanlara doğru bilgi ver. Sen onları hizaya getirecek değilsin”
Şimdiye kadar 4 farklı meal yasaklandı. Bundan sonra 10-12 mealin daha yasaklanacağı söyleniyor. Böyle giderse bunun önü alınamaz.
AYDIN MUHALİF OLUR
Kişiliklerini ortaya koyan kimseler, meal bahanesiyle terbiye edilmek isteniyor.
Aydın muhalif olur, yalaka olmaz. İmam Azam muhalif imamdı ve hapishanede işkenceyle öldürüldü. Sokrat da…
İlgilileri tövbeye davet ediyorum.
Ankara, 27 Şubat 2023
Prof. Dr. Orhan Arslan
Teşekkürler Prof. Dr. Orhan Aslan
Görüyorsunuz dostlar!
Sadece kendisinin tayin ettiği İslam’ın yaşanmasını dayatan bir zihniyetin durumu.
Sağlıcakla Kal Yüce Türk Milleti’m.
Ramazan Sevinç 03.03.2023