Şark Kurnazlığı

Paylaş

Şark Kurnazlığı 18.02.2023

Eğer, ŞARK KURNAZLIĞI çalışsa idi, Şark, Şark olarak kalır mıydı?

Aşağıda, ana hatları ile Prof. Özgür Demirtaş’ın yazmış olduğu, günümüz ekonomi yönetimine çok hızlandırılmış bir ders niteliğinde, tarafımızca da eklemeler yapılan bir para-faiz-banka-ekonomi yazısı var.
İlgi ile okuyacağınızı düşünüyoruz.
İyi okumalar.


📍Merkez Bankaları “YOKTAN” para yaratır (basar).
📍Yarattığı (bastığı) bu paraları bir bedel karşılığında bankalara (faizle) verir.
📍Bankalarda aldıkları bu paraları mudilerine, şirketlere (kredi) faizle verir.
📍Mudiler, şirketlerde bu kredi ile yatırım yapar.
📍Şirketler bu yeni yatırımlarında, insanları işe alırlar (istihdam yaratırlar).
📍İşsizlik düşer
📍Bu yeni istihdamlar, işe girip çalışanlar aldıkları maaşları (gelirleri) harcarlar, “MİLLİ GELİR” artar.

Buraya kadar ne kadar güzel, kulağa ne kadar hoş geliyor değil mi?

DEĞİL!
Unutulmasın ki, bir şey kulağa çok hoş geliyorsa, o şey hoş değildir.
Tıpkı zehirin karamela kaplanması gibi.

Peki, yukarıdakiler niye doğru değil?

Doğru değil.
Çünkü;
📍Bu yöntem realist değildir, sunidir, DOPİNG dir.
📍Bu yöntem ekonomide ekonomik UYUŞTURUCU kullanımının ta kendisidir.
📍Bu yöntem SAHTEKARLIK tır.
📍Bu yöntem EN KISA VADELİ iş/işlemdir.
📍Bu yöntem gelecek nesillere atılabilecek en büyük KAZIK tır.

Tane tane anlatalım.

Ucuz faiz ile para dağıtmak, PARA yı “tuvalet kağıdı”ndan farksız yapar.(Ucuz satılan-maliyetli para ile paranın gerçek maliyeti arasındaki fark hiçbir zaman kaybolmaz ve eninde sonunda bedelini tahsil eder)
Sisteme giren taze para ilk önce ilk başta suni iyi etkiler gösterir. Tıpkı uyuşturucu, doping gibi.
Kısa vadede ucuz kredi ile piyasa canlanır. Mal fiyatları artar.
Elinde mal tutanlar zengin olur. Kısa vadede ekonomi canlanınca POLİTİKACILAR zevkten dört köşe olurlar.
Tıpkı DOPİNG li sporcunun 100mt. Koşusunu kazandığında, madalya töreninde antrenörünün BÖBÜRLENMESİ-ŞİŞİNMESİ gibi.

Sonrasında, sporcunun karaciğeri iflas eder.
Uyuştşrşucu kullanan kişi ilk başlarda çok keyifliyken sonrasında vücudunda yaralar, bereler çıkar, dişleri dökülür.

Para basmak ve faizi EKSTRA düşürmek kısa vadede olumlu etkileri ile SİYASETÇİLERİ havalı kılsa da(!) uzun vadede Enflasyon (artan mal fiyatları artışı) kasıp kavurur.
(köşede bekleyen gerçek para değeri ile ucuz tutulmuş fiyat arasındaki fark, tahsil edilmek, farkını almak için sürekli kendini ortaya çıkartır).
Alım gücü düşer.
Uzun vadede FELAKETLER peşi sıra birbirini kovalamaya başlar.

Ama siyasetçiler uzun vadeye bakmazlar. (Bakabilecek olanlar zaten bu dopingli yola hiç girmezler)
Onlar için kısa vadede seçim kazanmak önemlidir.
Uzun vadede ise, ya siyasetten çekilmişler ya emekli olmuşlar yada ölmüşlerdir.

Kısa vadeli planlarla para basıp, faizi SUNİ yollarla düşürüp (aslında düşmez, aradaki farkı tahsil edeceği zamanı bekler) insanları enflasyona (hayat pahalılığına) boğanlara SİYASETÇİ denir.

Uzun vadeli plan yapıp, enflasyonu kontrol altına alıp, faizi önce arttırıp sonra DOĞAL yollarla düşürene (gerçek değer farkı bırakmayana) DEVLET ADAMI denir.

Siyasetçiler kısa vadede kahraman gibi karşılanır, posterleri asılır. Uzun vadede ise ÇOK KÖTÜ anılırlar. Haklarında söylenebilecek en kötü sözler söylenir.

DEVLER ADAMLARI ise kısa vadede kötü anılırlar, kemer sıktıkları için sevilmezler. Ama uzun vadede değerleri anlaşılır. Heykelleri dikilir.

Siyasetçilerin kısa vadeli çıkarlar uğruna, seçim kazanmak uğruna para basıp, faizi SUNİ olarak indireceğini anlayan ve tecrübe eden BİLİM İNSANLARI ve DÜŞÜNÜRLER:
Merkez Bankaları, siyasetçilerden BAĞIMSIZ olmalı demişlerdir.

Siyasetçilerin kısa vadeli çıkarlar uğruna uzun vadeyi yakmasına,
ÜLKENİN çıkarlarının UZUN VADELİ planlama gerektirmesi ama ülkeyi yönetmeye talip siyasetçilerin çıkarının KISA VADELİ olmasına:
Literatürde TİME MISMATCH denir yani
“zaman çakışması”.

İşte bu “Time Mismatch yüzünden gelişmiş ülkeler merkez bankalarını bağımsız kılmışlardır.

Merkez Bankaları bağımsız olmayan ülkeler Krallıktır, Otokrattır ve en önemlisi her zaman SEFİLDİR.

Şöyle düşününüz: Eğer bu iş bu kadar kolay olsa gelişmiş ülkeler bu kadar “kompleks kurallar” oluşturmak için emek, zaman, enerji harcayıp ve bu kadar kompleks kurallarla uğraşırlar mıydı?

Merkez Bankasına bir emir verirler, merkez bankası YOKTAN para yaratır bankalara verir, bankalar ucuz kredi dağıtır, işsizlik düşer, milli gelir artar, refah olarak yaşanır vs.

Bu iş bu kadar basit olsa, salt bu dal için NOBEL ödülü koyma “salaklığı” gösterilmezdi.

Ayrıca onca NOBEL ödüllü, onca uzman SALAK mı da bu kadar karmaşık çözümler sunuyor?

Diyelim ki,
merkez bankasına EMİR verdiniz faizi SIFIR yaptınız.
Yoktan para basıp bankalara ÇUVALLA verdiniz.
Sonra da bankaları denetleyen devlet kurumu da bir emir verdi bankalara SIFIR FAZİZ (yada %1-2) ile para dağıtacaksın diye.

Ne olur?
Herkes ama herkes, önüne gelen, bunu duyan herkes:
%1-2 faiz ile o parayı alır, önüne gelen şirket kurar.
İlk başta işsizlik düşer.

Ama sonra, Ya Sonra:
İnanılmaz bir enflasyon başlar.
İşe girenler, çalışanlar, geliri olanlar bile mal alamaz olur.

En sonu ise, en acısıdır:
O BEDAVA para ile kurulan şirketlerin çoğu ZOMBİ şirket olur. Normal şartlardaki bir ekonomide kar edemeyeceği için kurulamayacak şirketlerdir.
Doping sürdürülebilir olamayacağı için o ZOMBİ şirketler birer birer batmaya başlar.

Ülkenin;
📍Onca hammaddesi,
📍Onca insan kaynağı,
📍Onca yılları,
Boşa gitmiştir…

Bu arada bilimsel yöntemlerden şaşmayanlar (şirketler-ülkeler) aradaki farkı iyice açmışlardır.

Aslında, para politikalarındaki en BÜYÜK yanlışları ABD yapmıştır. Onu Türkiye gibi ülkeler izlemiştir.

Diyebilirsiniz ki, ABD yapmışsa bende yapayım/yapabilirim.
Ama aslında bu saflıktır.
Çünkü ABD parası rezerv paradır. Cari açığını yoktan bastığı para ile finanse eder.
Böyle bir güçleri olmasına rağmen, onlar bile sarsılmıştır.

Ama Türkiye gibi hassas bir ülkenin böyle bir hata yapması VAHİMDİR.

Kısa vadeli acı çekmeyen hiçbir ülke başarıya ulaşamaz.

Başarıya kestirmeden ulaşacağını zan edenler ŞARK KURNAZIDIR.

Peki ŞARK KURNAZLIĞI çalışır mı?
Elbette çalışmaz.

Eğer, ŞARK KURNAZLIĞI çalışsa idi, Şark, Şark olarak kalır mıydı?


Teşekkürler Prof. Özgür Demirtaş

Şu andaki T.C. Ekonomi yönetimi yukarıda çok basitçe anlatılan para-faiz-banka-ekonomi bileşenlerini kısa vadeden daha öte, çok çok daha kısa vade ile gördüğünden ve reel ekonomi gerçeklerinden uzak olup, kendi hayal dünyalarındaki bölük pörçük, kulak doygunluğu seviyesindeki şeyleri, ekonomi politikası diye allayıp pullayarak lanse etmekte fakat her seferinde yağmurda makyaj akması süresinde ve kalitesinde, ortalıkta kala kalmaktadırlar.

Bunun gerçek çözümü, gerçek milli ekonomi politikaları ile ülkeyi düze çıkarma gayretinde olan,
İcazetsiz, Bağımsız, Milli bir ekonomi yönetimidir.

Sağlıcakla Kal Yüce Türk Milleti’m.

Ramazan Sevinç 18.02.2023

Paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir