Uyursan Ölürsün!

            Türk Milleti olarak öyle bir kara parçasında yaşıyoruz ki, bir anlık gafletimiz Allah korusun başımıza telafisi güç bin bir türlü gaile açabilecek, problem yaratacak sebeplerle dolu.

            Güneydoğumuzda 10 vilayetimizi yerle bir eden tarihi deprem(Kırım diyorum ben buna) Felâketi insanımızı uykuda yakaladı. Bunu en azından tabi afet olarak kabul ediyoruz. Ancak eğer zamanında gerekli tedbirler alınsaydı, Kırım olmaz, can ve mal kaybı büyük ölçüde azaltıla bilinirdi.

            Ama olmadı Uyuduk ve Öldük!

            Yalnız bir de tabi afet dışında tedbir almamız gereken iç ve dış olaylar var ki, eğer tedbir almaz, gaflette bulunur ve uyursak, işte o zaman hem de bile bile gerçekten topyekûn ölürüz!

            Bir tarafımızda asırlar boyu büyük bir iştiha ile “VADEDİLMİŞ” Topraklar için ağzı sulanan, salyasını akıtan İsrail: (Âraf Suresi âyet: 138),

            Beri yanda Ege adalarını sürekli silahlandıran, ABD’ce uçak ve silah satılarak Türkiye’ye karşı kışkırtılan bir Yunanistan.

            Diğer yanda Rusya-Ukrayna savaşı ki her an için nereye evrilebileceği belli değil.

Yıllardır bitmek bilmeyen Suriye iç savaşı ve kimin nerden ne zaman gireceği belli olmayan kevgire dönmüş Türkiye-Suriye sınırı.

            Kendisi Müslüman olmasına rağmen asırlardır Türk Milletine düşmanlık yapan, yakın zamanda Kardeş Azerbaycan-Ermenistan savaşında Ermeni tarafını destekleyen İran. Hâlbuki Türkiye her türlü riski göze alarak ABD ambargosunda ambargoyu delmiş, İran halkına yardım elini uzatmış, ambargo yaptırımlarının nispeten hafiflemesine yardımcı olmuştur.

            Ve

            Amerika Birleşik Devletleri, Ulusal güvenlik Danışmanı Condolezza Rice’nin 2003 yılında yazdığı bir makalede “Ortadoğu’da Türkiye dâhil 22 ülkenin sınırları değişecek” iddiası: “Büyük Ortadoğu Projesi” (BOP) paralelinde hala geçerliliğini koruması, bizim haklı olarak ülkemiz hakkında endişelenmemize sebep olmaktadır.

            Güneydoğumuzda depremin olduğu gün ABD’nin silahlı “Uçak Gemisi”, depreme yardım bahanesiyle Türkiye kıyılarına yanaşmıştır. Hâlbuki Türk milletinin kültüründe silahla taziye evine girilmez. Bu olay bir devletin zayıf ve hassas anında bir ülke nasıl işgal edilir onun provasıdır.

            Hatırlatmak isterim eski devrik Irak lideri Saddam Hüseyin’in yardımcısı Tarık Aziz, Türk mevkîdaşı yetkililerle görüşmek üzere belinde tabancayla Türkiye’ye geldiğinde Türk Milliyetçileri tepkileriyle büyük infial uyandırmıştı.

Kurt puslu havayı sever misali ABD ve batı basınında Türkiye’deki depreme yönelik bölücü ve işgale yönelik demeçlere rastlıyoruz.  Fransız basınında: “Tanka Gerek Kalmadı” gibi küstahça yazılmış gazete başlığını iyi niyetle kabul etmemiz mümkün mü? FETÖ ve PKK hamisi CIA resmi ajanı Michael Rubin Yayımladığı son köşe yazısında: “ABD’li diplomatlar hemen deprem bölgesinde olmalı ve ihtiyaçları bağımsız olarak belirlemeli. Türk Hükümeti, örneğin deprem bölgesindeki Kürt kasabaları ve köylere yardım etmek istemezse, ABD bunu doğrudan yapmalı!” gibi saçma sapan ifadelerle hem iç karışıklık çıkarmaya hem de ABD tarafından Türk Devleti’nin egemenliğinin yok sayılmasını önermektedir.

            Askeri otoritelerin güney doğumuzdaki deprem vasıtasıyla Türk devletini uyarıcı demeçlerine dikkatinizi çekmek isterim.

            Mavi Vatanın isim babası Cihat Yaycı Paşanın dikkate değer önemli açıklamaları var.

            Depremde en büyük yarayı, Büyük Atatürk’ün: “Benim Şahsi Meselem” diyerek topraklarımıza kattığı Hatay vilayetimiz almıştır. Hatay’da demokrafik yapı hızla Suriyelilerin nüfus üstünlüğüne geçmek üzeredir. Deprem dolayısıyla Hatay vilayetini terk eden Hataylıların yerlerine Suriyeliler gerek toprak satın alarak, gerekse sığınmacı olarak gelip çoğunluğu sağladıklarında ne olacağını geçmiş tarihi acı olaylar bize göstermektedir.             Suriyeli Sığınmacılar o zaman; ya Suriye ile birleşmek isteyecekler, ya Kuzey Irak Kürt Yönetimine benzer bir idari yapı kuracaklar, ya da Birleşmiş Milletlere müracaat ederek “Öz Yönetim” talebinde

bulunacaklardır. İşte o zaman Türkiye gerçek olarak BEKA Sorununu burada yaşayacaktır. Doğu Akdeniz de Mavi Vatan Projemiz inkıtaa uğrayacak, Akdeniz’e açılmamız büyük darbe alacaktır.

            Bu yüzden İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener, depremin 2. Gününde Hataylı vatandaşlarımızı uyararak kesinlikle topraklarını yabancıya satmamaları konusunda uyarılarda bulunmuştur.

            Bahçe Şehir Üniversitesi Öğretim üyesi, emekli Tuğ General Dr. Naim Babüroğlu: “2015 yılında imzalanan “Geri Kabul Hakkı” anlaşması derhal iptal edilmeli, batı kapıları sonuna kadar açılmalı, yabancıya toprak satışı derhal durdurulmalıdır.” Uyarılarında bulunmaktadır.

            Bu deprem, ülkemizde bulunan yüzlerce ajan ve yabancı istihbaratçılar açısından bir işgal provasıdır.

            6 Şubat 2023’te yaşadığımız ve 10 ili etkileyen bu büyük felakette, İspanya’nın gönderdiği geminin Türk çıkarma gemilerinden beş saat önce İskenderun’a ulaştığı belirtiliyor. Bu durumun bir savaş halindeyken olduğunu varsayalım ne olurdu bizim halimiz? Bu kadar koordinasyonsuzluk, gevşeklik ve liyakatsizlik egemen bir devlet için olacak şey mi?

            Sağlıklı kalın.

İdris TÜRKTEN

Halk Kürsüsü


BU KANAL BİR HALK KÜRSÜSÜ DERNEĞİ YAYIN MECRAASIDIR.

POPÜLER

BİZİ PAYLAŞIN

REKLAM

GLOW JEWELRY

www.glowjewelrytr.com
REKLAM

ABONE OL

Güncel haberleri kaçırmamak ve en son gelişmelerden haberdar olmak için abone olun.

KATEGORİLER

YORUMLAR

yavuz aktaş
Haziran 26, 2023 at 2:26 pm
VERİN 400 Ü BU İŞ SÜKUNETLE OLSUN BİTSİN DEDİYİ TAM…
youtube reklam ver
Haziran 25, 2023 at 6:28 pm
youtube reklam verme
Omer çelik
Haziran 7, 2023 at 10:21 am
Tebrik ediyorum. Insan bu şu misali kıvrım kıvrım akar ya...…
Ateş Turan
Haziran 7, 2023 at 12:44 am
—süpersin yaa,,, Vallahi mi ,, ben orda yaşamak istiyoruumm… 🙋‍♀️🇹🇷🇹🇷

ETİKETLER